Fora, Hikmet Hükümenoğlu’nun ilk tiyatro oyunu olarak 29. İstanbul Tiyatro Festivali’nde prömiyer yapacak ve sezon boyunca sahnede kalacak.
Yeni tiyatro sezonunun en iddialı yapımlarından “Fora”, Kasım ayında perdelerini açmaya hazırlanıyor. Türk edebiyatının usta ismi Hikmet Hükümenoğlu’nun ilk kez tiyatro sahnesi için kaleme aldığı oyun, Şerif Erol, Şenay Gürler, Kubilay Aka, Aslı İnandık, Şükran Ovalı ve Eray Karadeniz gibi sevilen oyuncuları aynı sahnede buluşturuyor.
Oyunun Arka Planı ve Önemi
“Fora”, romanlarıyla tanınan Hikmet Hükümenoğlu’nun tiyatro türündeki ilk denemesi olarak büyük ilgi görüyor. Yönetmen Mert Öner ve yapımcı Nisan Ceren Özerten liderliğinde, Luz Creative tarafından hayata geçiriliyor. Oyun, 29. İstanbul Tiyatro Festivali küratörü Mehmet Birkiye’nin bu yıl için vurguladığı “edebiyat uyarlamaları” odağına da denk düşüyor.
Oyun, tek mekanda ve tek zaman diliminde geçen tempolu kurgusuyla dikkat çekiyor. Mizah ve dokunaklı anların iç içe geçtiği oyun, “Hem bir lütuftur aile hem de bir lanet” sloganıyla, izleyicilerine evrensel temalarla derin bir deneyim vaat ediyor.
Prömiyer ve Gösterim Tarihleri
“Fora”, 29. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında prömiyerini yapacak. Festival, 20 Ekim – 22 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenleniyor.
Oyunun ilk gösterimleri ve takvimdeki diğer tarihler şöyle:
Tarih Gün Mekan
04 Kasım 2025 Salı ParibuArt
05 Kasım 2025 Çarşamba ParibuArt
18 Kasım 2025 Salı Maximum Uniq Hall
02 Aralık 2025 Salı DasDas
17 Aralık 2025 Çarşamba Maximum Uniq Hall
Yapım ekibi, bu tarihlere ek olarak turne programını genişleteceklerini de duyurdu.
Bilet ve Seyirci Bilgileri
Oyun, yaklaşık 75 dakika sürüyor ve ara yok. Yaş sınırı ise +12 olarak belirlenmiş. Biletler ve rezervasyonla ilgili detaylı bilgilere, festivalin resmi sitesi olan tiyatro.iksv.org üzerinden ulaşılabiliyor.
Neden Beklenmeli?
“Fora”, yalnızca güçlü oyuncu kadrosuyla değil, aynı zamanda anlattığı evrensel hikayeyle de dikkat çekiyor. Oyun, bir Cuma akşamı şık bir İtalyan restoranında toplanan bir ailenin görünürde sıradan olan yemeğinin arkasında yanan çatışmaları, kuşak farklarını ve bireylerin kendini bulma çabalarını anlatıyor. Aile içi ilişkilerin doğasını mizahi ve samimi bir dille sorgulayan oyun, seyircinin kendi hayatından parçalar bulacağı, hem düşündüren hem de eğlendiren bir deneyim vadediyor.
Usta oyuncuların yanı sıra, Kubilay Aka gibi genç yeteneklerin de uzun soluklu bir tiyatro oyununda yer alması, oyunun hem tiyatroseverler hem de geniş bir izleyici kitlesi tarafından merakla takip edilmesine neden oluyor.
Oyun, festival sonrasında da farklı sahnelerde gösterilmeye devam edecek. Bu da onu sezonun en çok konuşulacak ve takip edilecek yapımlarından biri haline getiriyor.